- içbükey
- вогнутый
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük. В.И. Макаров. 2005.
içbükey — sf., fiz., mat. Yüzeyi düzgün ve pürüzsüz çukur biçiminde olan, obruk, mukaar, konkav İçbükey mercek. İçbükey ayna … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç — is. 1) Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil, dış karşıtı Deniz gecenin içinde, gece denizin içindedir. Ç. Altan 2) Oyuk şeylerin boşluğu 3) Cisimlerin yüzeyleri arasında kalan her nokta Tahtanın içi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
konkav — sf., fiz., mat., Fr. concave İçbükey … Çağatay Osmanlı Sözlük
menisk — is., fiz., Fr. ménisque 1) Bir yüzü içbükey, öbür yüzü dışbükey olan mercek 2) anat. Bazı eklemlerde kemik arasında bulunan kıkırdak bölüm … Çağatay Osmanlı Sözlük
mukaar — sf., fiz., mat., esk., Ar. muḳaˁˁar İçbükey … Çağatay Osmanlı Sözlük
obruk — sf., ğu, fiz., mat. 1) İçbükey 2) Çok yemek yiyen, çok iştahlı 3) is. İçinde su biriken çukur yer, doğal kuyu … Çağatay Osmanlı Sözlük
teleskop — is., bu, gök b., Fr. télescope Sonsuzdaki bir nesnenin gerçek görüntüsünü, içbükey bir aynadan yapılmış merceğinin odak düzleminde veren ve gök bilimiyle ilgili gözlemlerde kullanılan optik aygıt, gözlemci, ırakgörür Sanki teleskopla bakıyordum,… … Çağatay Osmanlı Sözlük